Sezon Başlıyor


 Sezon Başlıyor

Türkiye’de turizm sezonu açılırken, yaşanan iklim çeşitliliği ve farklı bölgelere sahip oluşu bakımından, birçok turizm çeşidi ve farklı tatil seçenekleri görülmektedir. Türkiye’nin turizmde nerede olduğunu iyi anlamak lazım çünkü bizim ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili olan bir ülkedir. Ege ve Akdeniz kıyılarında girinti ve çıkıntının fazla olması, şelf alanının geniş olmasından dolayı geniş plajlar yer almaktadır. Bu geniş plajlar ve olumlu iklim koşulları deniz turizmini olumlu yönde etkilemektedir. Bu yüzden, Ege ve Akdeniz sahillerinde resort oteller çoğunluktadır. Bu bölgelerimizde bulunan her şey dahil sistemli oteller hem yabancı hem yerli turistler için en çok tercih edilen otellerdendir. İnsanlar hem tatilin tadını çıkarırken hem de tatil süresince para ile ilgili olan işlemleri en aza indirmenin keyfini sürerler. Her şey dahilin tüketici açısından en güzel yanı da sınırsız ve birbirinden lezzetli yemeklerle donatılan büfeler. Her şey dahil sisteminin ülkemize olan bir avantajı da ülkemizde ki turizm sezonunun 15 ile 30 gün uzamasına sebep olmaktadır. Turizm sezonu, Mayıs ayında başlayıp Ekim’e kadar sürer çünkü Akdeniz kıyılarında sıcaklık erken artmakta ve yaz mevsimi diğer bölgelere göre daha uzun sürmektedir. Bu durum denize girilme süresi açısından önemli bir özelliktir ve bu bölgede deniz turizminin devamını sağlar.

Karadeniz bölgesinde, deniz turizminden çok yayla turizmi görülmektedir. Çünkü suyun sertliği ve soğuk olması ayrıca bölgenin deniz turizmine hazır olmaması nedeniyle yayla turizmi ön plana çıkmış ve insanlar o dünya harikası yaylaların, ormanların farkına varmıştır ve bu tür yerler iç turizmde çok önemli olmuştur. Ayrıca, Karadeniz bölgesinde akarsuların hızlı akmasından dolayı son yıllarda rafting yapılan akarsuların sayısı hızla artmaktadır. En önemli örnek Çoruh Nehridir. Az öncede belirttiğim gibi bölgenin çok yağış alması, denizin sertliği, tesis eksikliği, deniz turizminde hedeflediğimiz noktaya ulaşamamamızın en büyük sebeplerindendir.

Doğu Anadolu bölgesinde kış aylarının uzun sürmesi , kar yağışının bol olmasından dolayı turizm çok canlı değildir. Dağlık alanların geniş yer tutmasından dolayı dağ turizmi gelişme göstermektedir. Fakat, son yıllarda, Doğu Anadolu bölgesinde bulunan Erzurum’da, üniversiteler arası kış olimpiyatları için oluşturulan kayak merkezinin ve Kars’da ki kayak merkezinin de kış turizmi için önemli bir yer tutacağına inanıyorum. Kış turizmine elverişli tüm şehirlerimizin değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum ve gereken hazırlıkların yapılmasını istiyorum. Bu şehirlerimizdeki kayak merkezlerininde tıpkı Bursa’daki Uludağ, Kastamonu’daki Ilgaz, Bolu’daki Kartalkaya kayak merkezleri gibi çok tercih edilen yerler olması ülkemizin kış turizmine çok büyük katkı sağlayacaktır. Güneydoğu Anadolu bölgesi ise Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinin bulunduğu bölgedir.Cilalı Taş Devri yerleşim merkezlerinden Çayönü(Diyarbakır) , Malabadi Köprüsü , Yedi Kardeş Burcu, Asur Mezarları , Adıyaman Cendere Köprüsü, Mardin evleri ve Urfada’ki Balıklı Göl görülmesi gereken turistik merkezlerdir.

Ayrıca son yıllarda THY de yaptığı atılımlarla Türkiye Turizmine büyük katkılar sağlamıştır.

Kısaca,yeni sezonda hem devlet hem tesis temsilcileri bir araya gelerek Türkiye Turizmini dünya normlarında yaşamak için sürekli ve kurumsal şekle dönüştürmemiz gerekir. Dilerim yarınlara 10,20,50,100 yıllık projelerle daha güzel bir Türkiye sunabiliriz.Çünkü Türkiye gerçekten değeri bilinmesi gereken sonsuz güzelliğe sahip bir ülke ve yazıyla,kışıyla,sonsuz renk seramonisiyle  hem kendi insanımızın hem de dünya insanın gezip görmesi gereken doğa harikası bir yer. Yeni turizm sezonunda hepinize sevdiklerinizle birlikte iyi bir yaz geçirmeniz dileğiyle.

Özlü sözler:

  • Aynı dili konuşanlar değil,aynı duyguları yaşayanlar anlaşabilir.
  • Misafir on kısmetle gelir,birini yer dokuzunu bırakır.(atasözü)